Birkaç Haber, Bir Şeyler Bir Şeyler.



Günaydın! Bugünün yazısı, makyajla direkt olarak ilgili değil. Bir nevi iç dökme, sohbet etme amaçlı. Yukarıdaki fotoğrafı ise yaz başında çekmişim ve kıyıda köşede bir klasörde unutmuşum. Bu yüzden yer vermek istedim. 

Nerden başlasam, nerden başlasam? İlk olarak teknik konulardan bahsedeyim. Mesela neden yaz boyunca seyrek video yükledim? Yazlığa sürekli taşınma halimiz olduğundan bir orda bir burdaydık ve Şile'deki site tamamen dolmadığı için internetimiz bir türlü bağlanamadı. Türk Telekom tek bir kişinin dilekçesini değil, ancak bir çok haneninkini dikkate alabilirmiş. Teşekkürler #1. Ben de bu gerçeği yazın başından kabullendiğimden kendime Vodafone'dan Vınn tarzı bir şey aldım. Epey zaman işimi gördü, blog yazılarımı rahatça yazabildim, ancak yaklaşık 2 hafta önce bozuldu. Merkeze inemediğim için cep telefonumu modem olarak kullanıp bilgisayara bağladım. Hiç bir şekilde kotayı aşmamama rağmen Turkcell 4 gün sonra 250 TL'lik bir faturayla bana harika bir sürpriz yaptı. Teşekkürler #2.

Arayıp itiraz etmek istediğimde ve bunun bir ilk olmadığını söylediğimde (daha önce 450 TL'lik faturama itiraz ettiğimde yalnızca 75 TL ödemem gerektiğini söylemişlerdi) ödemeden itiraz edemeyeceğimi söylediler. Ben de ödedim ve itiraz ettim. Sonucu dört gözle bekliyorum. Neyse, konudan sapmadan, bu internetsizlikte video çeksem de yükleyemediğimi de belirtip özür diliyorum. Önümüzdeki haftadan itibaren İstanbul'daki yerleşik düzene geçeceğimden daha sık video yükleyeceğimin sözünü veriyorum. O kadar alışmışım ki, bir gün yazı yazmasam, ya da 1 hafta video yüklemesem boşluğa düşüyorum.

İlk olarak 2 farklı sonbahar makyajı ve makyaj koleksiyonumu videoya almayı düşünüyorum. Makyaj koleksiyonu videosunu özellikle erteledim, çünkü İstanbul'daki makyaj düzenim artık bana yetmiyordu. Ben de geçen haftalarda Ikea'ya kısa bir ziyaret yapıp, çok fazla çekmecesi olmayan, ancak büyük bir aynası ve geniş bir alanı olan bir makyaj masası satın aldım. Montajı yapılırken etrafına spotlar da ekletmeyi düşünüyorum. Umarım elektrik işleri de hallolur ve bir an önce yerleşirim. 

Koleksiyonum genişlediği kadar sabit de kalıyor. Nasıl derseniz, ben stoklamaktan nefret ederim. Kullanmadığımı farkettiğim bir ürünü anında arkadaşlarıma, anneme, kuzenime hediye ederim ya da satarak elimden çıkarırım. Bu yüzden çok güzel dengelediğimi düşünüyorum.

Bir diğer konu ise sizlerden gelen hediyeler. Blog açmadan önce de takip ettiğim bir bloggerın Twitter'dan gün içindeki mail akışına teşekkür ettiğini ve artık başa çıkamadığını söylediğini hatırlıyorum. O zamanlar bana hiç samimi gelmemişti ve 'Aman, günde kaç mail alabilir ki?' demiştim. Şimdi çok çok iyi anlıyorum. Her gün başta Cloud 10 Beauty olmak üzere, yurtdışı alışverişi, Youtube istek videoları ya da sadece teşekkür ve dertleşme konulu bir sürü mail oluyorum. Sanırım bu durum yaz aylarında tavan yaptı ve benden adresimi isteyen bir sürü insandan bir sürü hediyeler aldım. 

O paketleri açar açmaz içinden çıkan notlar, mektuplar ve kutuların içindeki özenle hazırlanmış hediyeler, denemek istediğim ürünler... Herkese tek tek teşekkür ederim. Kendimi çok kıymetli hissettiriyorsunuz ve bazen en yakınımdakilerin bile mutlu edemeyeceği kadar mutlu ediyorsunuz beni o paketlerle. Tanışmadan nasıl tanımışız birbirimizi, tuhaf. 

Bu arada, aylardır para biriktirdiğimi biliyor muydunuz? Tek hayalim Londra'ya gider gitmez kendimi Boots'ta kaybetmek ve oradan İrlanda, Dublin'e geçmek. Çok az kaldı ve ben çok heyecanlıyım. Oralarda ne yapılır, nerelere gidilir, ne alınır? Fikirlerinizi bekliyorum.

Youtube konusunda da bir yenilik yapmak istiyorum. Tamamen İstanbul'a döndüğümde bir de İngilizce kanal açmak istiyorum. Kendimi İngilizce iyi ifade edebildiğimi düşünüyorum ve işim ve okulum gereği de İngilizce'yi kullanmak benim için büyük keyif ve artık bir rutin. Açar açmaz linki sizlerle de paylaşacağım. Şu anda yeni kanalıma bir isim düşünüyorum. Bu konudaki önerilerinizi de bekliyorum.

Son olarak; önümüzdeki hafta ya da sonrakinde blog satışı yapmayı planlıyorum. Bu satışı ya Twitter ya da Blogger üzerinden yapacağım. Şimdilik kararsızım. Neler olacak derseniz, henüz tamamen karar vermesem de değişiklik istediğim için tadını aldığım çoğu şeyi elden çıkartmayı düşünüyorum. Bourjois Healthy Mix Radiance Reveal fondoten gibi... Kaçırmak istemiyorsanız beni takip etmeye devam edin ve bana aşağıdaki linklerden her zaman ulaşabileceğinizi unutmayın. Sevgiler, mutlu Pazarlar!


Instagram: gorkemkarman
Twitter: urfacemycanvas8
Gmail: yourfaceismycanvas8@gmail.com



Görkem Karman

23 yorum:

  1. Hayatımda tanıdığım en egosuz, en samimi ve tatlı insanlardan birisin. Seninle konuşmak, sana fikir danışmak çok güzel ve keyifli :) Her sorumu usanmadan sıkılmadan cevapladığın için çok teşekkür ederim yeniden. İyi ki varsın ♡

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok çok teşekkür ederim! Sen de iyi ki varsın <3

      Sil
  2. Türk telekom :@ Talihsizlikler dönemi içine girmişsin resmen. Videolarını izlemekten kleyif duyanlardan biriyim. En kısa zaman da seni bekliyoruz!
    İrlan'da woww, bende kaybolmak isterdim oralarda. =)
    Şimdiden iyi eğlenceler, sevgiler.

    YanıtlaSil
  3. Şimdiden o fondötene talibim :)

    Bu arada videolarını merakla bekliyorum :)

    YanıtlaSil
  4. Seni okudukça tanıdıkça daha çok seviyorum Görkem o kadar makyaj malzemenin olmasına rağmen "aaa bakın bende bide bu vaaar" havalarına girmediğin hep mütevazı olduğun için teşekkürler :) Hep böyle samimi, içten kal ^,^

    YanıtlaSil
  5. Görkem hanım yağlı ciltler için bir fondoten tavsiye edebilir misiniz

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Make Up For Ever HD, Chanel Perfection Lumiere, NARS Sheer Matte

      Sil
    2. Çok teşekkürler. Sizi sürekli takip ediyorum. Cumartesi günü macde bir servet bıraktım tavsiyeleriniz doğrultusunda. Hepsinden çok mrmnun kaldım. Cok tesekkurler

      Sil
  6. Merhaba Görkem iki günde fanın oldum bütün videolarını keyifle izliyorum. Ve sana mail atacaktım daha fazla video yap lütfen diye ama talihsizlikler olmuş hallolur umarım.
    cloud10beauty den fırça ve sleek bronzer palet sipariş vermeyi düşünüyorum. Fakat sence sigma fırçaları mı yoksa real techniques mi daha iyi ne düşündüğünü söylersen çok sevinirim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok çok teşekkür ederim :) Sigma'dan hiç yüz fırçam yok ancak ben de denemek istiyorum. Dener denemez yorumlayıp karşılaştırma yapabilirim ancak şimdilik Real Techniques MAC fırçalarımı bile bir kenara attırıyor :)

      Sil
  7. Boots!! Her Londra'ya gittiğimde zamanım çoğunu geçirdiğim yer (Forever 21 dışında :D ).Yok ben 1-2 kere girer alışveriş yaparım dersen kandırırsın kendini zaten çoğu sokakta bir boots mevcut kaçırmak imkansız.Boots dışında Superdrug'da iş görür eğer acil bir ihtiyacın olursa ama ben Boots'u daha çok tercih ediyorum marka seçeneği çok daha fazla.Ve unutmadan Boots'un bir çok çeşit mağazası var kimisi çok küçük kimisi aşırı büyük oluyor.Küçük mağazaları ziyaret edersen içerisi yeterli gelmeyebilir sadece çok satılan ürünler oluyor ama ana büyük mağazayı buldun mu dal içeri zaten kendini kaybediyorsun :D
    Soap and Glory ürünlerini denemelisin.Kokuları bir harika.Simple cilt ürünlerine göz gezdir hem kaliteli hem de fiyatları çok uygun oluyor.Revlon'dan bahsetmiyorum bile sen zaten biliyorsun.Ve daha bir sürü markadan bahsetmek isterim ama yazdıklarım yeterince uzun oldu :D Dönüşte keşke şunuda alsaydım dersen korkma havaalanında da karşına boots mağazaları çıkar,özellikle mac ürünü almak istersen havaalanına sakla mac'in standları havaalanında çoğu yerde var.

    YanıtlaSil
  8. Blogunun isminin bir makyaj blogu ya da bir makyaj kanalı için olabilecek en güzel isim olduğunu düşünüyorum. Bence ingilizce kanalına değişik bir isim bulmak için uğraşma :)

    Şunu söylemek istiyorum; ben üniversiteyi bıraktım ve tekrar hazırlanıyorum. Hazırlanırken de sen de gördüğüm makyaj malzemelerini, moda bloggerlarında gördüğüm çantaları ve kıyafetleri düşünüp onları alabileceğimi hayal edip öyle çalışıyorum. Biliyorum, biraz absürd. Hatta aşırı saçma. Ama gerçekten çok işe yarıyor. Çalışma masamın sağında makyaj malzemelerim duruyor. Onlara bakıp "Bunlarla bir yere gelemezsin, çalış!" diyorum. :D Yani benim gibi birçok insana farklı şekillerde ilham sağlıyorsun. :)

    İrlandayı ben de çok merak ediyorum! Ne yazık ki şimdiye kadar sadece Almanya'ya gidebildim. Üniversiteyi kazanınca hepsini gezeceğim diye umuyorum. :) Umarım çok güzel bir tatil geçirirsin! İrlanda Vloglarını bekliyoruz!! :)

    YanıtlaSil
  9. satışı blog üzerinden yaparsan sanırım twitter kullanmayan (bendeniz gibi) takipçilerine de bir güzellik yapmış olursun diye düşünüyorum :)

    YanıtlaSil
  10. ingilizce kanalının adını farklı bir şey yapma bence. seni bir çok kişi yourfaceismycanvas olarak biliyor zaten yanına bir rakam ya da başka bir şey ekleyebilirsin.

    YanıtlaSil
  11. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  12. Merhabalar benimde şilede yazlığım var kumbaba da bizde de aynı internet sorunları oluyor. :(((

    YanıtlaSil
  13. Ah kendimi gördüm birden. Ben de kendimi Londra'dan Dublin'e attım çünkü. Boots seni kesmeyebilir, Selfridge var babalar gibim markaların bulunduğu böyle her yerden parfümlerin fısfıslandığı, acayip güzel bir alışveriş merkezi, oraya mutlaka git. Forever 21'a uğramadan sakın gelme. Primark'a gidip sadece babet alıp dönmek istediğim zamanlar oluyor benim mesela. Primark evladiyelik ürünlerin bulunduğu bir mağaza değil kesinlikle ama babetlerini çoook sevmiştim mesela ben. Geri kalan aldığım her şey yamuldu, bozuldu, uzadı bi şey oldu. :) Yalnız £1'luk (poundland gibi) marketlere girip makyaj reyonundan çok güzel şeyler düşürebilirsin. Sonra bana çok dua edersin demedi deme. :) Ben onlarca sally hansen, revlon oje, parlatıcı düşürdüm ordan :)
    Aklıma geldikçe yazarım zaten twitterdan ben sana. Ayy çok özledim ben oraları ya.

    YanıtlaSil
  14. BLOG SATIŞI MI HOHOHOHO HEYCANLANDIM :)

    YanıtlaSil
  15. Bence bunları böyle belirtmen cok hos ozellikle bende senden heyecanla yazi ve video bekleyen biri olarak bulundugum icin zaten okudugum yaziyi ve zatan izledigim videoyu sayfani acip gördüğümde üzülüyorum. Ama karsina cıkan engeller kesinlikle senden kopmamizi saglayamaz. Sen video yuklemesende uygun zaman buldugunda eminimki en ise yarar ya da en istenilen videoyu cekersin :) bunu seni bi anda bazi yonlerinle ablama benzetmemle ve ablam kadar yakin gormemden dolayi soyluyorum. Yurt disina gitmek icin kendini sıkıp biriktirdigin para gibi dusunmek lazim yani buyuk basarilar yada büyük hayaller bazi sıkıntılar yasanmadan gerçekleşmezmis :) biz bunu böyle gorelim hepsi gelip geçsin :)

    YanıtlaSil
  16. 4 yıl önce ben de Dublin'e gitmiştim. Boots'ta kendimi öyle kaybetmişim ki hala hiç açıp kullanmadığım boots ürünleri var evde atmaya da kıyamadığım ;))
    Dublin tavsiyem tabii ki mutllaka Temple Bar'a gitmeniz ;))

    YanıtlaSil
  17. Çok şekersin Görkemcim. Özledim valla videolarını :))

    YanıtlaSil
  18. londra'daki bootslar konusunda sana tek tavsiyem ; oxford street'teki boots'a gitmen. :)
    çünkü orada diger bootslara göre daha çok marka, hem highend hem drugstore ürünü dediğimiz türde malzemeler var, hepsi bir arada olunca daha hoş oluyor alışveriş yapmak.
    bir de bootslar'da sakın herşeyi bir anda alma. çünkü 20-30 poundluk alışverilerinde sürekli kuponlar veriyorlar. kuponları bi daha alışverişlerinde kullanabiliyosun. :)

    YanıtlaSil